DOSTLAR KIRAATHANESİ

Google

Pazartesi, Mart 20, 2006

TUNUS


Tunus gezimize gelen yoğun talep üzerine biraz daha Tunustan bahsedeyim dedim. Ön yargılarımın aksine Tunus hiçte İran gibi kara çarşaf - uzun sakal takke ve azye ülkesi değilmiş. En azından bizim gittiğimiz Tunis ve Hammameth öyle gözüküyordu. Aslına bakarsanız Hamamet için Urfanın deniz görmüsü vede fransızca ve arapça konuşulanı demek mümkün.

Tiplemeler aynen ben. Hepsi kara kaş, kara göz. Çarşısı desen kapalı çarşıdan hiç farkı yok. Beni görünce pek önemsemiyorlar. Önce kafadan arapça giriyor abi. Ardından bön bön baktığmdanmıdır, yoksa yanımda Seldayı farkettiklerindenmidir çakıyorlar turist oldugumuzu. English?, Spanish? soruları. Kolundan tutup dükkana çekmeye çalışmalar. Türk diyorum. Karşıdan replik gecikmiyor; Merhabaaa, şıkıdım şıkıdım, haşan şaş...

Çok enteresan kapıları var. Sıcaktan korunmak amacıyla heryer beyaza boyalı, sokak araları daracık. Bunca karanlıktan sonra 2-3 gün güneş gördük çok iyi geldi. Hatta kafamı fazla güneşe göstermişim, derilerim soyuluyor.

Son olarak, Tunus dinarı yaklaşık yeni lira ile aynı değerde. Fiyatlar ucuz. Hazır vize de yokken düşünülebilir bir yurtdışı seyehati olabilir. Süremiz kısıtlı olduğu için çölde safariye çıkamadık, benim içimde kaldı dogrusu. Kısmetse birdahaki sefere...

1 Comments:

  • Ya Cem sen bu siteyi hakikaten benim gibi seyahate çıkma özleminde olanları çatlatmak için kurdun herhalde. Birde ballandıra ballandıra anlatıyor. Senin yüzünden bunalıma girdimmmm

    By Blogger Unknown, at 3:37 ÖS, Mart 24, 2006  

Yorum Gönder

<< Home