Orda bir köy var uzaktaaaa

Bu sabah yine yağmurla uyandık. Kombimizi zaten tüm sene susturamadık, cayır cayır yakıyoruz. Günlerden cuma ve ben sabahın 7 sinde işbaşı yapmışım. Gözümü oğuştura oğuştura bir yandan uyanmaya çalışırken bir yandan da gelen bir junk maili açtım bu sabah. Kırklareli'nin Armağan Köyü web sitesini yayınlamış. Ona reklam istermiş. Silerim genelde bu tip mailleri, okumam bile. Ama bu sabah işler yoğun değil bir ziyaret edelim dedim. Neymiş? Ne değilmiş?

İçinde bulunduğum ruh halindenmidir bilinmez, bu site beni mahfetti. Güneş, yeşillik, sonra yurdum insanı; valla sanki köyün kokusu burnuma geldi. Zaten uzun zamandan beri (Ingiltereye gelmeden önce İstanbul da ikamet ederken bile) şöyle doğaya çekileyim, çayıra çimene karışayım idealleri dolaşırdı kafamda. Şimdi küçücük bir köyden böyle bir siteyle karşıma çıkmaları yine tilkileri doluşturdu beynime. Fotoğraf, bu siteden (izinsiz :0 ) aldığım bir görüntü. Sonuçta sitenin reklamını yaptığıma göre Armağanköy'lüler beni affederler umarım.

Küçücük bir köy dememe bakmayın. Adamlar peynir sanayiinde atılım yapmış. Bu alanda 3 ayrı firma faaliyet gösteriyor köyde. Köyün projeleri içerisinde gündüz spor gece düğün amaclı kullanılacak bir spor/dügün salonu yapma projesi bile var. Kadıköy'den bahsetmiyorum, Armağanköy'de.

Son tahlilde, günün birinde Türkiye'ye döndükten sonra şehirden uzakta yaşayabilirmiyim (her ne kadar şehirden uzaklaşmak istesem de) şüphelerim vardı. Bu site bu şüphelerime karşı bir umut oldu.

Kırsal yaşam ve keçicilik projelerimden daha sonra bahsedeceğim. Dur şu siteyi birdaha ziyaret edeyim bakayım.